“Hak arama mücadelemiz aynı azim ve kararlılıkla devam edecek”

İskeçe Savcılığı’nın İTB yürüyüşü hakkında soruşturma başlatması Türk Azınlık kamuoyundan tepkilere neden olurken, İTB hak arama mücadelesinin kararlılıkla devam edeceğini açıkladı.

İskeçe Türk Birliği tarafından yapılan açıklamada “Demokratik bir protesto yürüyüşünden 7 ay sonra soruşturma başlatılmasını, toplumumuz Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hak gaspına karşı, hukuksuzluğa karşı, haksızlığa karşı verilen mücadelenin sindirilmesine yönelik girişimlerin parçası olarak gördüğünü vurgulamak isteriz” ifadelerine yer verildi.

İskeçe Türk Birliği tarafından yapılan açıklama şöyle:

“İskeçe Türk Birliği olarak, yıllarca süren haksızlığa ve adaletsizliğe karşı düzenlediğimiz demokratik yürüyüş hakkında aradan 7 ay geçmesine rağmen soruşturma açılmasını hayal kırıklığı ve insan hakları adına endişeyle karşıladığımızı vurgulamak isteriz. 

10 Temmuz 2021 Cumartesi tarihinde İskeçe Türk Birliği tarafından gerçekleştirilen yürüyüş hakkında savcılık tarafından soruşturma açılması azınlık kamuoyunda şaşkınlık yarattığı ortadadır. 

Gösteri sırasında yaptığı konuşmalar nedeniyle İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu’nun yanı sıra, aralarında Gümülcine ve İskeçe seçilmiş müftülerimiz İbrahim Şerif ve Ahmet Mete, iki azınlık belediye başkanı ve iki azınlık belediye başkan adayının da bulunduğu 12 soydaşımızın maske takmadıkları iddiasıyla isimlerinin iddianamede yer aldığını da hayretle öğrenmiş bulunuyoruz. 

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın ilk ve genel anlamda Batı Trakya’nın en eski sivil toplum kuruluşlarından biri olan İskeçe Türk Birliği 39 yıldır haksızlığa karşı mücadele vermekte ve bu mücadelesini de her zaman hukuk çerçevesinde sürdürmektedir. Gerekli yasal prosedür uygulanarak ve en ufak bir taşkınlık veya istenmeyen olay yaşanmadan gerçekleştirilen demokratik bir protesto yürüyüşünden 7 ay sonra soruşturma başlatılmasını, toplumumuz Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hak gaspına karşı, hukuksuzluğa karşı, haksızlığa karşı verilen mücadelenin sindirilmesine yönelik girişimlerin parçası olarak gördüğünü vurgulamak isteriz. 

Aynı dönem içinde gerek bölgemizde, gerekse Yunanistan genelinde gerçekleştirilen yüzlerce yürüyüş ve eylemler yapılmışken, İskeçe Türk  Birliği’nin düzenlediği demokratik eylemin aylar sonrasında soruşturmaya tabi tutulmasını toplumun takdirine bırakıyoruz. 

Hatırlatmak isteriz ki; İskeçe Türk Birliği, yıllarca uygulanmayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına dikkat çekmek için yürüyüş düzenlemiştir. İskeçe Türk Birliği, azınlığın ilk sivil toplum kuruluşunun AİHM kararları dikkate alınarak yasal statüsü iade edilsin talebiyle yürüyüş düzenlemiştir. İskeçe Türk Birliği, ülkemiz Yunanistan’da yıllarca maruz kaldığımız haksızlık ve hukuksuzluk son bulsun diye yürüyüş düzenlemiştir. İskeçe Türk Birliği, AİHM kararları uygulanmadığı için, Avrupa Konseyi’nin yaptığı çağrılar dikkate alınmadığı için, derneğimize ve azınlığımızın diğer derneklerine “suç örgütü” muamelesinin sona ermesi için yürüyüş düzenlemiştir. İskeçe Türk Birliği, demokrasi için, insan haklarına saygı için, uluslararası hukuk için yürüyüş düzenlemiştir. 

Bazı çevrelerin çeşitli korkutma ve caydırma yöntemlerine rağmen, sesimizi duyurmak için gerçekleştirdiğimiz demokratik eyleme destek vermiş olan tüm azınlık kurum ve kuruluşlarımıza, liderlerimize, siyasilerimize ve soydaşlarımıza bir kez daha teşekkür ederiz. 

Yetkili kurumlara, ülkemizin yöneticilerine ve tüm kamuoyuna seslenerek diyoruz ki; uluslararası hukuk ve AİHM kararları görmezden gelinerek İskeçe Türk Birliği’ne uygulanan haksızlığın ve adaletsizliğin devam etmesi Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının vicdanını yaralamaya devam edecektir. 

Sindirme, caydırma ve demokratik mücadelemizi tırpanlamaya yönelik her türlü girişim, gayret ve uygulamaların demokrasi ve insan hakları adına son bulmasını beklediğimizi bu vesileyle bir kez daha belirtmek isteriz. 

İskeçe Türk Birliği, azim ve kararlılığından bir şey kaybetmeden, 39 yıldır haksızlığa ve adaletsizliğe karşı sürdürdüğü HAK ARAMA MÜCADELESİNE bundan sonra da devam edecektir… Bu mücadelede en büyük destekçimiz hukuka ve demokrasiye olan inancımız, toplumumuzun vicdanı ve bu mücadeleye verdiği destektir.”