Ahmet Kara ile Batı Trakya Türklerinin hukuk mücadelesi üzerine

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının gerek ülke içinde, gerekse uluslararası arenada verdiği hukuk mücadelesini Avukat Ahmet Kara ile konuştuk.

Batı Trakya 17 Eylül 2025
Ahmet Kara ile Batı Trakya Türklerinin hukuk mücadelesi üzerine

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının gerek ülke içinde, gerekse uluslararası arenada verdiği hukuk mücadelesini Avukat Ahmet Kara ile konuştuk.

İskeçe Barosu avukatlarından hukukçu Ahmet Kara, bugüne kadar Batı Trakya Türklerinin dernekleşme, basın özgürlüğü, insan ve azınlık haklarıyla bağlantılı bir çok davaya bakmış ve bakmakta olan tecrübeli bir Batı Trakyalı Türk hukukçusudur.

Röportaj: Cemil KABZA

S: Sayın Kara, Batı Trakya  Türklerinin hukuki statüsü nedir? Hangi anlaşma ve sözleşmelerle azınlık olarak kalmıştır? Kısaca özetler misiniz?

C: Batı Trakya Türkleri Lozan Barış Antlaşmasının 37 ile 45. Maddeleri arasında  Azınlıkların Korunması başlıklı kısımda düzenlenen resmi azınlık statüsüne sahiptirler. Bu sebeple de, Lozan Barış Antlaşmasından önce ve ana antlaşmaya ek olarak,  30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan  Türk – Yunan Nüfus Mübadelesinin dışında  tutulmuşlardır.

S: Lozan Antlaşması üzerine çok çeşitli yorumlar yapılıyor. Lozan Antlaşması Batı Trakya Türkleri için neden o kadar önemli, bugün geçerliliği var mı?

C: Lozan Barış Antlaşması Batı Trakya Türklerinin statüsünü düzenleyen antlaşma olması sebebiyle önem arz etmektedir. Azınlık mensuplarının sahip oldukları hakları düzenlemesi sebebiyle tabiri caizse azınlığın var olma kaynağıdır. Lozan Barış Antlaşması tabii ki günümüzde de geçerli. Ancak sorun şu ki, ülkemiz Yunanistan bu antlaşma ile ilgili söylemlerinin aksine uygulamada antlaşma hükümlerine uymamaktadır. Antlaşma ile düzenlenen hakların neredeyse hiçbirini azınlığa tanımamaktadır.

S: Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan antlaşma, ikili protokoller hala geçerli mi, değişiklikler varsa nelerdir?

C: Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan antlaşma, sözleşme ve protokoller geçerliliğini sürdürmektedir. Özellikle eğitim ve kültür alanında imzalanan önemli antlaşma ve protokoller bulunup, kanaatimce uygulamaya yönelik bazı değişiklikler dışında anlaşmaların ruhunu bozan değişiklikler bulunmamaktadır. Ancak biraz önce de belirttiğim gibi, kendisine vatandaşlık bağı ile bağlı olduğumuz ülkemiz Yunanistan, altına imza attığı bu anlaşma ve protokollerin gereklerini tam olarak yerine getirmemektedir.

S: 1981’den bu yana AB’ne tam üye olan Yunanistan AB müktesebatını ne kadar uyguluyor?

C: Yunanistan’ın 1981 yılından beri üyesi bulunduğu AB’nin müktesebatını tam olarak özümsediğini ve uyguladığını söylemek oldukça zor. Hatta bu konudaki uyumsuzluk sadece azınlık hakları bakımından değil, günlük yaşamı ilgilendiren konularda da geçerlidir ve Yunanistan bu uyumsuzluklar, bir başka deyişle AB Hukukuna aykırılıklar nedeniyle yüklü miktarlarda para cezaları ödemeye mahkûm edilmektedir. 

S: Yunanistan ayrıca Avrupa İnsan Hakları (AİHM) üyesi bir ülkedir. AİHM’nin Yunan devleti aleyhine verdiği kararların uygulanabilirlik oranı nedir?

C: Belirttiğiniz gibi Yunanistan Avrupa Konseyinin üyeleri arasındadır.  Dolayısıyla Konseyin yargı organı olan AİHM yetkilerini de kabul etmiştir. AİHM nezdinde Yunanistan’ı temsil eden Devlet Hukuk Müşavirliği kaynaklarınca verilen istatistiki bilgilere göre, 1.04.2024 tarihi itibariyle   AİHM nezdinde Yunanistan aleyhine 2450 başvuru bulunmaktadır. Bu sayı AİHM nezdindeki toplam başvuru sayısının % 3,8’ine tekabül etmekte  olup, aleyhine başvuru yapılan ülkeler arasında Yunanistan’ı 5. Sıraya taşımıştır. Yunanistan’ın aleyhine AİHM kararlarını uyguladığını söylemek yanlış olmaz. Ancak, maalesef bu olumlu tavır Azınlık Dernekleri ile ilgili AİHM kararları için geçerli değildir. Yunanistan Türk ve Makedon azınlık mensuplarınca kurulmaya çalışılan derneklerle ilgili AİHM kararlarını uygulamamakta ısrarcı davranmaktadır.

S: Bildiğimiz gibi AİHM, Yunanistan’ı, mülteciler, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göç, insan ve azınlık hakları konusunda da mahkum etmiştir. Yunanistan AİHM kararlarını uyguluyor mu, uygulamak zorunda mı, uygulamadığı takdirde cezası var mı?

C: Bir önceki soruya verdiğim cevapta da belirttiğim gibi, Yunanistan AİHM’nin aleyhine verdiği kararları Azınlık dernekleri ile ilgili olanlar hariç olmak üzere uygulamaya özen göstermektedir. Zaten Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 46. Maddesinin 1. Fıkrasına göre, her üye AİHM kararlarını uygulamayı taahhüt etmektedir.  Aynı maddenin 4. fıkrasına göre, Bakanlar Komitesi bir üye ülkenin kesin AİHM kararına uygun davranmayı reddettiği  kanaatinde ise, ilgili ülkeye ihtarda bulunduktan sonra, meseleyi AİHM nezdine getirebilir. AİHM üye ülkenin 46. Maddenin 1. Fıkrası hükmünü ihlâl ettiğini tespit ederse, ilgili ülkeye Konseyden atılmaya kadar varabilecek yaptırımlar uygulanır.

S: Yunanistan yargı yapısı, AB müktesebatı ve dünya insan hakları müktesebatıyla ne kadar uyumludur? Değişiklikler yapılması gereken alanlar var mıdır?

C: Her ne kadar Yunanistan 1949 yılından itibaren Avrupa Konseyi ve 1981 yılından bu yana AB üyesi olsa da, mevzuatının AB müktesebatına ve İnsan Hakları ile ilgili uluslararası sözleşmelere çok uyumlu olduğunu söylemek maalesef zor. Mutlaka daha büyük bir çaba sarf edilerek, mevzuat AB müktesebatına ve insan haklarına daha uygun hale getirilmelidir. Ancak, kanaatimce yapılacak yasal düzenlemelerin yanında bu hükümleri uygulayacak yargıçların da, objektif davranıp AİHM içtihatlarına uygun kararlar vermeleri gerekmektedir.

S: Yunan yargı sisteminin özellikle Batı Trakya Türklerinin insan ve azınlık hakları ile basın özgürlüğü konusundaki davalara bakış açısı nedir?

C: Maalesef bu konuda Yunanistan yargısı günümüze kadar iyi sınavlar vermemiştir. Dernekleşme özgürlüğü, azınlık hakları ve basın özgürlüğü konusunda mesnetsiz gerekçelerle azınlık mensupları aleyhine yargı kararlarının oldukça fazla olduğu görülmektedir. Kısacası, yargıçlar azınlık mensuplarını ilgilendiren davalarda çoğu zaman objektif kararlara imza atmamaktadırlar.

S: Batı Trakya Türkleri Yunan yargı sistemi ve AİHM kararlarına güvenmeli mi?

C: Bir hukukçu olarak insanların vatandaşı olduğu ülkenin yargı kararlarına güvenmemesini söylemek çok doğru bir söylem olmayacaktır. Ancak, daha önce de belirttiğim gibi, maalesef  Türk azınlık mensuplarının taraf olduğu davalarda çoğu zaman objektif davranılmadığı görülmektedir. AİHM kararlarına gelince; günümüze kadar AİHM’nin Türk azınlıkla ilgili davalarda oldukça objektif ve doğru kararlar verdiğini gözlemlemekteyiz. Dolayısıyla AİHM’nin vereceği kararlara daha fazla güvenilebilir gözüyle bakabiliriz.

S: Son olarak AİHM’nin İskeçe Türk Birliği (İTB) lehine verdiği ancak Yunanistan’ın bir türlü uygulamadığı karar ile en son İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği lehine verilen kararlar nasıl yorumlanmalı, azınlık nasıl bir beklenti içinde olmalı?

C: AİHM kararları için daha önce de belirttiğim gibi, Azınlık mensuplarınca özellikle toplantı ve dernek kurma özgürlüğü konusunda isimlerinde Türk kelimesi bulunması sebebiyle kapatılan veya kurulmalarına izin verilmeyen derneklerle ilgili başvurularda verilen AİHM kararları, ülkemiz Yunanistan’ın bu hak konusundaki uygulamasının ne kadar yanlış olduğunun en net göstergesidir. Bu bağlamda, İskeçe Türk Birliği, Meriç (Evros) Azınlık Gençleri Derneği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve daha yeni açıklanan İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile ilgili kararlar akabinde, kanaatimce Yunanistan her ne kadar istemese de, bu kararları uygulamak zorunda kalacaktır. Zaten demokrasi ve İnsan Haklarının gereği budur. Bu kararların uygulanması demek, devletin Türk Azınlığına yönelik bakış açısının da değişmesi anlamına gelecektir ki, ideal olan ve azınlık mensuplarınca da arzulanan budur. Ayrıca, ülkemiz Yunanistan’ın adı geçen derneklerle ilgili kararları uygulaması, farklı nedenlerle AİHM’ye başvuru yapmayan Gümülcine Türk Gençler Birliği ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin de resmiyetinin iade edilmesinin önünü açmış olacaktır.

S: Bir Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensubu ve hukukçu olarak Batı Trakya Türklerine son mesajınız nedir?

C: Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensubu bir avukat olarak, soydaşlarıma mesajım, her alanda haklarını sonuna kadar korumaları ve aramaları konusunda daha cesur olmalarıdır. Hak arama mücadelesinden vazgeçmediğimiz sürece eninde sonunda başarı elde edilecektir.

Sayın Ahmet Kara, bu anlamlı söyleşi için size teşekkür ederiz. Düşüncelerinizin, Batı Trakya Türk Azınlığının karşı karşıya bulunduğu meselelerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Vakit ayırdığınız ve içten yanıtlarınız için tekrar teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

[Millet Gazetesi editörlerinden Cemil Kabza tarafından hazırlanan bu röportaj, Ağustos 2025 sayısı Batı Trakya Dosyası ile yayımlanan İnsicam Dergisi'nde yer almıştır.]

HAKKIMIZDA

ÇINAR FM, Gümülcine'den yayın yapan Batı Trakya Türk Azınlığı'nın tek dernek ve haber radyosudur.

Daha önce farklı bir isimle çalışan radyo 30 Nisan 2010'da ÇINAR Derneği tarafından satın alındı. Bu tarihten itibaren baştan sona yenilenerek, yepyeni ve farklı bir anlayışla ÇINAR FM olarak yayın hayatına devam etmektedir.

ÇINAR FM, Batı Trakya'da Müslüman Türk Azınlık mensupları tarafından kurulan ÇINAR Derneği'nin büyük fedakârlıklarla ve gönüllülük esasına göre yayın hayatını sürdürmeye çalışan bir KAMU hizmetidir. Derneğimize destek vererek sesimizin daha güçlü bir şekilde duyurulmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Türkçe ve Yunanca haber bültenleri, haber ve tartışma programları yanısıra, eğitsel ve kültürel programlar da sunan radyo, bir haber, kültür ve bilgi radyosu olmaya yönelik gayretlerini sürdürmektedir. Uluslararası müzik de çalan ÇINAR FM, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın ilk ve tek dernek/topluluk ve haber radyosu özelliğini taşımaktadır.

Hep birlikte daha güçlü daha sesli daha dinamik bir Çınar FM için elele. Bu radyo sizin, bu radyo hepimizin...

Çınar FM 91.8
© 2025 Çınar FM 91.8
KÜNYE
Çınar FM 91.8 - Haber radyosu
Sahibi: Çınar Derneği
Genel Sorumlu: Cengiz ÖMER
Yayın ve Reklam Koordinatörü: Necat AHMET
Adres: A. Manesi 5, Komitini 69100, GREECE
Tel: +30 25310 26001
E-posta: cinarfm91.8@gmail.com
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
CINAR FM 91.8 - Ενημερωτικός Ραδιοφωνικός Σταθμός
Ιδιοκτησία: Σύλλογος "Ο Πλάτανος"
Νόμιμος Εκπρόσωπος - Διευθυντής: Ζενγκίς ΟΜΕΡ
Συντονιστής Προγραμμάτων και Διαφημίσεων: Νετζάτ ΑΧΜΕΤ
Διεύθυνση: Α. Μάνεση 5, Κομοτηνή 69100
Τηλ: +30 25310 26001
Ηλ. Διεύθυνση: cinarfm91.8@gmail.com