Mitropolit Anthimos'un Millet Gazetesi'ne açtığı 30 bin Euro'luk tazminat davası ertelendi

Dedeağaç Mitropoliti Anthimos, AP seçimleri sonrası DEB'le ilgili açıklamalarını haberleştiren Millet Gazetesi'ne karşı 30,000 Euro manevi tazminat davası açmıştı. 20 Kasım Çarşamba günü gerçekleşmesi beklenen duruşma, davalı avukatlarının İskeçe Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmalarının varlığını gerekçe göstererek erteleme taleplerine istinaden 2 Nisan 2025 tarihine ertelendi.

Millet Gazetesi’nin avukatları  Ahmet Kara ve İoannis Barkas açılan tazminat davası ile ilgili açıklamalarda bulundular.

Gazete avukatlarından Ahmet Kara açılan tazminat davası ve dava süreci ile ilgili yaptığı açıklamada bu davanın basın özgürlüğünü kısıtlama çabasından başka bir şekilde değerlendirilemeyeceğini belirtti.

Kara açıklamasında “Sayın Mitropolitin Avrupa parlamentosu seçimleri sonrası verdiği bir röportajın kamuoyuna yansıtılması dışında başka bir şey içermeyen haberimiz üzerine iletilen ihtarnameye verilen cevabımızda haberde var olan bir hatanın düzeltildiğinin vurgulanması, iki tarafın ortak hazırlayacağı bir metnin yayınlanabileceği belirtilmesine rağmen dava açılmış olması kanaatimce maalesef olaya hukuki açıdan yaklaşılmadığını göstermektedir. Bu durum  da, basın özgürlüğünü kısıtlama çabasından başka bir şekilde değerlendirilemez.” ifadelerine yer verdi.

Millet Gazetesi avukatlarından İoannis Barkas ise yaptığı açıklamada, Mitropolit Anthimos'un açıklamalarına ilişkin gazetede yer alan yayın ve yorumların anayasa ve AİHM tarafından korunan ifade özgürlüğü hakkı kurallarına uygun olarak yapıldığını vurguladı.

Barkas açıklamasında “Gazetecilerin, özellikle de MİLLET gazetesi gibi araştırmacı gazetecilik yapanların eleştiri ve yorum yapma konusundaki anayasal ve yasal haklarını Mahkeme'de vurgulamaya  çağrılıyoruz. Çünkü araştırmacı gazetecilik bir gazetecinin görevidir ve mesleğini icra ederken hukuka saygı ve iyi niyetle yürütülür. Bu durumda farklı bir şey olmadı. Mitropolit Anthimos'un açıklamalarına ilişkin yayın ve yorumlar, Anayasamız ve AİHM tarafından korunan ifade özgürlüğü hakkı kurallarına uygun olarak yapılmıştır. (Καλούμαστε να αναδείξουμε στο Δικαστήριο το Συνταγματικό και νόμιμο δικαίωμα των δημοσιογράφων, ιδίως αυτών που ασκούν διερευνητική δημοσιογραφία όπως εν προκειμένω η εφημερίδα MILLET, να ασκούν κριτική και να σχολιάζουν. Διότι η δημοσιογραφική έρευνα είναι καθήκον του δημοσιογράφου και ασκείται στο πλαίσιο της άσκησης του επαγγέλματός του με σεβασμό στους νόμους και την καλή πίστη. Δεν έγινε κάτι διαφορετικό στην προκειμένη περίπτωση. Το δημοσίευμα και ο σχολιασμός στις δηλώσεις του Μητροπολίτη Άνθιμου έγινε σύμφωνα με τους κανόνες του δικαιώματος της ελευθερίας της έκφρασης, όπως προστατεύεται από το Σύνταγμά μας αλλά και από την ΕΣΔΑ.)” ifadelerine yer verdi.

Dedeağaç Mitropoliti Anthimos, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından yaptığı açıklamalarla ilgili Millet Gazetesi’nin haberine karşı 30 bin Euro manevi tazminat davası açmıştı. Olay, seçimlerden sonra Mitropolit’in Türk Azınlık oylarıyla elde edilen DEB Partisi’nin başarısını eleştiren açıklamalarının gazetede haberleştirilmesi üzerine patlak vermişti.

Dava sürecinin gelişimi

Seçimlerin ardından Mitropolit Anthimos, DEB Partisi'nin Türk Azınlık oylarıyla birinci parti olmasını eleştiren bir video yayınlamış, bu videoda Yunanistan'ın entegrasyon politikalarını sorgulamış ve DEB'in başarısını milli bir tehdit olarak değerlendirmişti. Millet Gazetesi, Mitropolit'in bu açıklamalarını Türkçe altyazılı olarak haberleştirdi. Mitropolit, "Dedeağaç Mitropolitinden Türk Azınlığa aba altından sopa: Bakış açımız değişmeli" başlıklı bu haberin ardından 24 Temmuz'da gazeteye ihtarname gönderdi ve 6 Ağustos'ta kendisine cevaben tebliğ edilen yazıyı aldı. Ancak bu cevabı yeterli bulmayan Anthimos, 12 Eylül 2024'te Dedeağaç Tek Hakimli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gazeteye ve ortaklarına karşı "yalan haber yayma ve şahsiyetine zarar verme" gerekçesiyle dava açmıştı.

Mitropolit Anthimos'un açıklamaları

Mitropolit, seçim sonuçlarının ardından yayınladığı videoda DEB Partisi’nin başarısının kendileri açısından ciddi bir sorun olarak ele alınması gerektiğini vurguladığı açıklamasında, Türk Azınlık oylarının gücünden ve bunun Yunanistan için oluşturduğu tehdite işaret ederek şu ifadeleri kullandı: "Avrupa Parlamentosunun seçim ayağına bakılırsa görülen o ki, amaç Brüksel değil milliyetçilikmiş, ki bu, ciddi sorunları beraberinde getirecek gibi duruyor. Yunan devletinin (Batı) Trakya nüfusunu on yıllardır Yunan toplumuna ve Avrupa bünyesine entegre etme çalışmalarına rağmen DEB partisinin afişi (başarısı) dediğim şeyi doğruluyor. Bu da bize gösteriyor ki, dünkü seçim sonuçları komşunun (Türkiye’nin) revizyonist politikalarını devamlı kılması, casus belli’yi sürdürmesi ve sözde amo bla Mavi Vatan ülküsünden aldığı ilhamla bir araya geldiğinde, hiçbir dalkavukluk yapma gafletine düşmeden söylemek gerekir ki, durumu yeni bir bakış açısıyla bakmayı gerektirir. Şairin de dediği gibi, “Hayal görmeyi bırak artık!"