Ege’de NAVTEX gerilimi: Erdoğan–Mitsotakis görüşmesi öncesi tansiyon tırmanıyor

Türkiye’nin Ege Denizi’nde ilan ettiği yeni NAVTEX’ler ve gerçek mermiyle yapılacak tatbikatlar, 23 Eylül’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında New York’ta yapılması planlanan Erdoğan–Mitsotakis görüşmesi öncesi tansiyonu yükseltti. Yunan medyasında çıkan analizler, Ankara’nın adımlarını Rusya Devlet Başkanı Putin’in diplomasi öncesi askeri baskı taktikleriyle kıyasladı.

NAVTEX’lerin zamanlaması kritik

22–23 Eylül tarihlerini kapsayan NAVTEX’ler, diplomatik görüşmeye doğrudan bağlanıyor. Metinlerde 23 Yunan adası tek tek sayılarak silahsızlandırılması talep edildi. Ankara, Lozan (1923), Paris (1947) ve Londra (1914) anlaşmalarına atıfta bulunarak Taşoz, Midilli, Sakız ve Rodos gibi adaların uluslararası hukuk gereği kalıcı olarak silahsız statüde kalması gerektiğini vurguluyor.

Yunanistan’ın 17 Eylül’de Ege’de gerçekleştirdiği geniş kapsamlı tatbikatın hemen ardından gelen NAVTEX’ler, Atina’da “provokasyon” olarak değerlendirildi.

Yunan medyası farklı açılardan yorumladı

• Kathimerini: Erdoğan’ın hem iç kamuoyuna mesaj verdiğini hem de Mitsotakis’le görüşme öncesi baskıyı artırmayı hedeflediğini yazdı. 23 adanın ayrıntılı listelenmesi, Atina’nın “sakin sular” politikasını bozuyor.
• SKAI TV: Tatbikatların gerilimi artırıcı olduğunu vurguladı; Erdoğan’ın sahadaki üstünlüğü diplomatik masaya taşımaya çalıştığı belirtildi.
• Enikos: NAVTEX’lerin zamanlamasının “tesadüf değil, bilinçli bir mesaj” olduğunu yazdı.
• Huffington Post Greece: Türkiye’nin adımları “provokasyon zinciri” olarak nitelendirildi.
• Alpha TV: NAVTEX’ler “diplomatik baskı aracı” olarak yorumlandı; Erdoğan’ın taktikleri Putin’in Ukrayna sürecine benzetildi.

Doğu Akdeniz’de yeni dengeler

Yunan basını, Türkiye’nin 22–26 Eylül’de Mısır ile planladığı ortak tatbikatı da yakından takip ediyor. Uzmanlar, Ege’deki gerilimin Doğu Akdeniz’de yeni bölgesel dengeler yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Atina hükümeti resmi açıklamadan kaçınırken, yorumcular Erdoğan’ın görüşme masasına “güçlü pozisyonla oturmayı” hedeflediğini ve NAVTEX’lerin bu stratejinin bir parçası olduğunu savunuyor. Önümüzdeki günler, hem Ege’deki askeri hareketlilik hem de diplomatik girişimler açısından yoğun geçecek.

Kaynak: hermes