CNN Greece: Türkiye’nin Suriye’deki büyük oyunu ve Erdoğan’ın planları
CNN Greece’e konuşan uluslararası ilişkiler uzmanı Despotopulos’a göre, Ankara, Esad rejiminin devrilmesinde etkili olan İslamcı örgütlerin arkasındaki güç.
Yunan dış politika uzmanlarına göre Türkiye, Suriye’deki etkin rolünü güçlendirme hedefiyle önemli adımlar atıyor. Uluslararası ilişkiler uzmanı Alexandros Despotopulos’un CNN Greece’e yaptığı açıklamalara göre, Ankara, Beşar Esad rejiminin devrilmesinde etkili olan İslamcı örgütlerin arkasındaki güç olarak dikkat çekiyor.
CNN.gr, Despotopulos ile yapılan röportajı aktardığı haberinde şu hususlara dikkat çekiyor:
"Petrol kaynakları ve Kürt unsuruna müdahale"
Despotopulos’a göre, Türkiye’nin temel amacı, Suriye’deki Kürt unsuru etkisiz hale getirerek ülkenin petrol kaynaklarına erişim sağlamak. Şu anda bu kaynakların büyük bir kısmı Kürt güçlerinin kontrolü altında. Ayrıca, Türkiye’nin, gerek doğrudan gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinden Suriye ile bir Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırması yaparak Doğu Akdeniz’deki etkisini artırmayı hedeflediği ifade ediliyor.
"Ankara’nın mesajları: Bölgesel ve küresel oyunculara çağrı"
Türk istihbarat başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’a yaptığı resmi ziyaret, Türkiye’nin Suriye politikasındaki kararlılığını simgeliyor. Despotopulos, bu ziyareti çok yönlü bir mesaj olarak değerlendiriyor:
- Suriye’ye mesaj: Türkiye’nin varlığını ve desteğini sürdürdüğünü göstermek.
- Bölgesel ve küresel oyunculara mesaj: Rusya, ABD, İsrail ve İran’a, Suriye üzerindeki her türlü girişimin Türkiye’nin onayından geçmesi gerektiğini hatırlatmak.
ABD-Türkiye görüşmeleri ve Blinken’ın ziyareti
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Ankara ziyareti de bu süreçte dikkat çekiyor. Görüşmede, Suriye’deki petrol sahalarının radikal unsurların eline geçmesinin önlenmesi ve bölgesel istikrarın sağlanması konuları ele alındı. ABD, İsrail ve Türkiye arasındaki olası gerilimlerin büyüyerek büyük bir bölgesel çatışmaya dönüşme riskinden endişe ediyor.
Erdoğan’ın Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’daki hedefleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki rolünü kullanarak Avrupa Birliği’nden daha fazla ekonomik ve politik taviz koparmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, Rusya ile ilişkilerinde, Suriye’de bulunan Rus deniz üssünü bir baskı unsuru olarak kullanması da olası görülüyor.
Türkiye’nin jeopolitik stratejisi
Despotopulos’a göre, Türkiye, Suriye üzerindeki kontrolüyle bölgedeki güç dengelerini değiştirme potansiyeline sahip. Bu süreçte hem bölgesel hem de küresel aktörlerle sıkı bir pazarlık yürütüyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarını koruma ve küresel güçlerle ilişkilerini yeniden şekillendirme yolunda aktif bir strateji izlediğini gösteriyor.
Tüm Röportaj
Türkiye’nin Suriye’deki rolü nedir?
Türkiye, Suriye'de çok aktif bir rol oynuyor. Aslında, Esad’ı devirmeyi başaran İslamcı örgütün arkasında Türkiye’nin olduğu söylenebilir. Bunu yapmasının birçok nedeni var. Birincisi, önemli bir ülkeyi kontrolüne alarak güç üzerindeki etkisini vekiller aracılığıyla genişletiyor. Böylelikle İsrail ile fiilen bir sınır elde etmiş oluyor. Uzun zamandır Hamas ve Gazze Şeridi üzerinden İsrail üzerinde baskı kuran Türkiye, şimdi bu silahı kaybettiği için İsrail ile sınırları olan Suriye üzerinden baskı yapıyor. Aynı zamanda Kürt unsuru yok etmeyi başarırsa, şu anda büyük ölçüde Kürtlerin elinde bulunan petrol sahalarına erişim sağlayabilir. Ayrıca ister Türkiye olarak ister Kıbrıs’taki sözde devlet üzerinden Suriye ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırmasına giderek Akdeniz’deki denizsel etkisini genişletebilir. Bunun yanında Rusya’ya karşı önemli bir stratejik avantaj da elde eder. Şu anda Rusya’nın Akdeniz’de sahip olduğu tek deniz üssü Suriye’dedir ve bu üs şu anda İslamcıların kontrolündedir. Bu nedenle, Türkiye’nin birçok avantajı olduğu ve bu nedenle İslamcıların iktidarı ele geçirmesi için yoğun bir şekilde çalıştığı açıktır.
Türk istihbarat şefi İbrahim Kalın’ın Şam ziyareti ne mesaj veriyor?
Verilen mesajlar birden fazlaydı. Bir mesaj Suriye’ye yönelikti: “Buradayız. Size destek olmak için varız.” Diğer bir mesaj ise olaya dahil olan diğer taraflara, yani Rusya, İsrail, İran ve ABD’ye yönelikti: “Bakın, artık Suriye’de ben varım. Şu anda Suriye fiilen bir rehine durumunda, tıpkı Lübnan hükümeti gibi. Dolayısıyla Suriye ile ilgili ne istiyorsanız, Ankara üzerinden geçmek zorundasınız.”
Erdoğan, Suriye’de elde etmek istediği rolü nasıl kullanabilir?
Erdoğan’ın bunu kullanacağı kesin. Örneğin, Avrupa ile tekrar konuştuğunda, daha fazla mali yardım talep etmek için Avrupa’yı tehdit edebilir. Her seferinde bize sadece Suriyeli mültecileri ülkesinde barındırmadığını, aynı zamanda Suriyeli hükümeti de tamamen kontrol ettiğini ve mültecileri ya gönderip ya da kabul edebileceğini hatırlatacaktır. İkinci olarak, Rusya ile konuşurken, Akdeniz’deki tek deniz üssünü barındırdığını hatırlatacaktır. İsrail’e, İslamcılar aracılığıyla sınırlarında baskı yaparak kesinlikle baskı uygulayacaktır; bu nedenle İsrail, o bölgeye asker yığıyor. Erdoğan, elindeki bu gücü her fırsatta ve her müzakere bağlamında kullanacaktır.
Antony Blinken’ın Ankara ziyareti ne anlama geliyor?
ABD şu anda iki konuya odaklanmış durumda. Birincisi, iki müttefiki olan İsrail ve Türkiye’nin bir çatışma yoluna girdiğini görüyor. Bu çatışma, büyük bir bölgesel savaşa yol açabilir ve bu durumda Gazze Şeridi’ndeki durum adeta çocuk oyuncağı gibi kalabilir. Bu gerçekleşmeyebilir, ancak yine de bir risk var ve bu nedenle ABD harekete geçiyor. İkincisi, ABD, Suriye’nin petrol sahalarının İslamcıların ya da radikal unsurların eline geçmesini engellemek istiyor; çünkü bu durum ABD’nin küresel petrol fiyatlarının şekillenmesi üzerindeki etkisini sınırlandıracaktır. İşte bu iki neden, Antony Blinken’ın bu ziyareti gerçekleştirmesine yol açtı.
Foto: cnn.gr