18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Gümülcine'de törenle anıldı

Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğu, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümünü törenle kutladı

Video 18 Mart 2025

Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğu, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümünü törenle kutladı

Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğu, 18 Mart 2025 Salı günü, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümü vesilesiyle anlamlı bir tören düzenledi.

Başkonsolosluk bahçesinde öğlen saat 14:30'da gerçekleştirilen törene, azınlık yöneticileri ve soydaşları katıldı. Katılımcıları, Başkonsolos Aykut Ünal ve eşi İlayda Ünal karşıladı.

Tören, Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden şehitler ve vatan uğruna verilen mücadelelerde şehit düşen tüm Mehmetçikler adına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından, katılımcılar hep birlikte İstiklal Marşı'nı okudular.

Törenin devamında, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı Mustafa Trampa selamlama konuşması yaptı.

Trampa tüm katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bu gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca anlatılmış anlatıldıkça destanlaşmış Çanakkale Zaferinin yıldönümünü kutlamak vatan uğruna can veren aziz şehitlerimize anmak ve İstiklal Marşımızın kabulünün yıldönümünde kutlamak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız Çanakkale yalnızca bir savaşın değil bir milletin azim ve kararlılıkla kahramanlığın adıdır 1915 yılında dünyanın en güçlü donanmalarına sahip devletler Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’u ele geçirmek ve osmanlıyı tarih sahnesinden silmek istediler lakin karşılarında inançla vatan sevgisi ile ve cesaretle Savaşan Mehmetçiği buldular gencecik yaşlarında vatan için gözlerini kırpmadan şehit olan askerlerimiz Çanakkale geçilmez sözünü tarihe altın harflerle yazdırdılar. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere Türk milletinin bölünmez bütünlüğü uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizin ebediyete intikal eden ve hayatta olan kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. Bugün aynı zamanda burada Türk milletinin bağımsızlığına ve kutsal değerlerine olan inancını destanlaştıran İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin yıldönümünü de idrak etmenin guruunu ve onurunu yaşıyoruz. İstiklal marşımız bağımsızlık aşkını imkansızlıklar içerisinde milletimizin gösterdiği büyük kahramanı milli değerlerimizi ve ideallerimizi yansıtan azim ve fedakarlıkla verilen kurtuluş mücadelesi mısralaraalara dökülmüş ifadesidir. İstiklal marşı milli birlik ve beraberliğimizi mutabakat belgesidir Mehmet Akif Ersoy Örnek kişiliği millet sevgisi mücadele azmi ve bağımsızlık aşkı her zaman yüce Türk milletine rehber olmaya devam edecektir. milli şairimizin Çanakkale şehitleri için yazdığı destansı şiirden bir bölüm okuyarak konuşmamı tamamlamak istiyorum:

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber,

Sana ağuşunu açmış duruyor peygamber."

Ardınan, Başkonsolos Aykut Ünal günün anlam ve önemini vurgulayan bir konuşma gerçekleştirdi.

Başkonsolos yaptığı konuşmasında şunları belirtti:

"Bugün burada, milletimizin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan İstiklal Marşının kabulü ve bağımsızlığımızı mümkün kılan şehitlerimizi anma vesilesiyle toplandık.

İstiklal Marşımız, sadece bir şiir, bir edebi metin değil, Türk milletinin küllerinden yeniden doğuşunun, zulme boyun eğmeyen milletin Mustafa Kemal önderliğinde haykırışıdır.

Vatan toprağı işgal altında. Bir avuç idealist ve realist vatan evladı, bu vatanın bizim olduğunu ilan ediyor ve halkı kurtuluş mücadelesine hazırlıyor. Bu dönemde vatan şairi Mehmet Âkif Ersoy, inancı ve cesareti kağıda döküyor ve “Korkma!” diyerek Türk’e mesajını veriyor.

İstiklal Marşımız, şehit kanıdır, halkın haykırışıdır, cephedeki Mehmetçik’in kılavuzu ve Allah Allah nidasıdır. İstiklal Marşımız, vicdanımız, kılavuzumuz, sesimiz ve görevimizdir. Türkiye’nin varlığının daim olacağının kanıtıdır.

Bize bu mirası bırakan Mehmet Akif, marş nedeniyle aldığı ödülü kabul etmeyecek kadar vatanseverdi. Vatan mücadelesinde en büyük ödülün bağımsızlık, onurlu yaşam, başların dik olduğunu, maddiyat olmadığını gösterdi. Mehmet Akif’in “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!” ifadelerinin derinliğine bu açıdan da bakmamız gerek.

Zamanı kutsal isyanımız, Kurtuluş Savaşımızdan biraz geriye alalım. Çanakkale’deyiz. Mehmet Akif’in mısralarıyla;

“Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk;

Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.”

18 Mart Deniz Zaferi, büyük bir zaferi, bir ruhu, bir duruşu temsil eder. 18 Mart, tonlarca çeliğin, sayısız top mermisinin boğazı geçemeyeceğini anlatır. Bugün Çanakkale Boğazı’ndan geçen gemilerimiz, bu büyük zaferin ve zaferi bize armağan edenlerin şerefine, jurnallerine “Çanakkale Boğazı geçildi” kaydını düşmezler. “Çanakkale çıkıldı” ve “Şehitler Abidesi selamlandı” şeklinde saygı ve minnetlerini ifade ederler.

Gelibolu kara savaşı, Mustafa Kemalsiz düşünülemez. Selanik’te açılan bir çift mavi göz, savaş alanını süzdü ve bir dehayı yansıttı. Muharebeler sırasında ordu ve halkın tanıdığı bir komutan oldu.

İnsanın kendini öğrenmesi, kendini bilmesi bilgeliğin önemli bir parçasıdır. Mustafa Kemal de kara savaşında kendini çok iyi öğrenmiştir. Bilgelik, insanları da iyi tanımayı beraberinde getirir. Askerini, halkını iyi tanıyan Mustafa Kemal bu bilgeliğini komutanlığına ve liderliğine de yansıtmıştır.

Şehitlerimizin kanıyla sulanan saha bugün Türkiye’nin tarihi mirasının önemli bir parçasıdır. Her yıl binlerce yerli ve yabancı insan, Çanakkale’yi ziyaret ederek bu kahramanlığı yerinde görerek şehitlerimize minnetini sunmakta ve geçmişin düşmanlıklarının nasıl günümüzün dostluğuna dönüştüğünü göstermektedir.

Mustafa Kemal ve Mehmet Akif ile cephelerde şehit verdiğimiz kahramanlarımızdan başlayarak, terör örgütlerinin de saldırılarında şehit olan tüm güvenlik görevlilerimizi, Dışişleri Bakanlığımız görevlileri dahil devlet memurlarımızı, vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz."

Anma programı, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif tarafından şehitler anısına yapılan dua ile sona erdi.

 

HAKKIMIZDA

ÇINAR FM, Gümülcine'den yayın yapan Batı Trakya Türk Azınlığı'nın tek dernek ve haber radyosudur.

Daha önce farklı bir isimle çalışan radyo 30 Nisan 2010'da ÇINAR Derneği tarafından satın alındı. Bu tarihten itibaren baştan sona yenilenerek, yepyeni ve farklı bir anlayışla ÇINAR FM olarak yayın hayatına devam etmektedir.

ÇINAR FM, Batı Trakya'da Müslüman Türk Azınlık mensupları tarafından kurulan ÇINAR Derneği'nin büyük fedakârlıklarla ve gönüllülük esasına göre yayın hayatını sürdürmeye çalışan bir KAMU hizmetidir. Derneğimize destek vererek sesimizin daha güçlü bir şekilde duyurulmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Türkçe ve Yunanca haber bültenleri, haber ve tartışma programları yanısıra, eğitsel ve kültürel programlar da sunan radyo, bir haber, kültür ve bilgi radyosu olmaya yönelik gayretlerini sürdürmektedir. Uluslararası müzik de çalan ÇINAR FM, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın ilk ve tek dernek/topluluk ve haber radyosu özelliğini taşımaktadır.

Hep birlikte daha güçlü daha sesli daha dinamik bir Çınar FM için elele. Bu radyo sizin, bu radyo hepimizin...

Çınar FM 91.8
© 2025 Çınar FM 91.8
KÜNYE
Çınar FM 91.8 - Haber radyosu
Sahibi: Çınar Derneği
Genel Sorumlu: Cengiz ÖMER
Yayın ve Reklam Koordinatörü: Necat AHMET
Adres: A. Manesi 5, Komitini 69100, GREECE
Tel: +30 25310 26001
E-posta: cinarfm91.8@gmail.com
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
CINAR FM 91.8 - Ενημερωτικός Ραδιοφωνικός Σταθμός
Ιδιοκτησία: Σύλλογος "Ο Πλάτανος"
Νόμιμος Εκπρόσωπος - Διευθυντής: Ζενγκίς ΟΜΕΡ
Συντονιστής Προγραμμάτων και Διαφημίσεων: Νετζάτ ΑΧΜΕΤ
Διεύθυνση: Α. Μάνεση 5, Κομοτηνή 69100
Τηλ: +30 25310 26001
Ηλ. Διεύθυνση: cinarfm91.8@gmail.com