Türkiye'deki azınlıklar Vakıflar Haftasını kutluyor
Ermeni Vakfı başkanı, Türkiye’deki azınlık vakıflarının önceki hükümetler tarafından devlet etkinliklerine hiçbir zaman davet edilmediğini söyedi.

Türkiye uzun zamandır her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında “Vakıflar Haftası”nı kutluyor. Ermeni Vakfı Başkanı bu tür etkinliklerin ancak son yıllarda ülkedeki azınlık topluluklarına ait birçok vakıf için özel bir anlam kazandığını ifade etti.
İstanbul Ermeni Vakıflar Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bugüne kadar vakıflar haftasında düzenlenen etkinliklere azınlık vakıflarını davet etmek diye bir şey yoktu, bizi vakıf olarak kabul ettiler ama etkinliklere davet etmediler.” diye konuştu.
ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR
Vakıf Başkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "Artık Müslüman veya gayrimüslim tüm vakıf yöneticileri bu tür devlet etkinliklerine davet ediliyor, bunu başkanımıza borçluyuz ve ona minnettarız” dedi.
Ülke genelinde birçok vakıf, hafta boyunca bir araya gelerek pandemi nedeniyle iki yıldır ara verilen çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin kutlamaların, "Tüm vakıfları bir araya getirmek ve bakan, (vakıflar) genel müdürü ve bölge yöneticileri ile sohbet etme imkanı yaratmak açısından önemli" olduğunu söyledi.
TÜRK MUSEVİ VAKFI DA KATILDI
Türk Musevi Cemaati Vakfı da hafta boyunca düzenlenen etkinliklere katıldı.
Türkiye Musevi Cemaati Başkanları İshak İbrahimzadeh ve Erol Kohen, AA muhabirine e-posta aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Bu kapsamda devletimizin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Edirne Büyük Sinagogumuzda her yıl bir sergi ve konser düzenleniyor." dedi.
TÜRKİYE’DEKİ AZINLIKLAR
Türkiye'de Ermeni olmanın nasıl bir duygu olduğu sorulduğunda Bedros Şirinoğlu, “Türkiye'de yaşamak bize mutluluk veriyor. Bu ülke bizim ülkemizdir. Bizler bu toprakların vatandaşlarıyız. Ben dünyayı dolaşan, 24 gün Amerika'yı gezen ama 10. gününde ülkem Türkiye'yi özleyen bir adamım" dedi.
Vakıf başkanları son yıllarda, bir kilise inşa edildiğini ve birçok kilise ve okulun devlet kurumlarının hiçbir engeli olmadan - geçmişte duyulmamış bir şey - restore edildiğini hatırlattı.
Kohen ve İbrahimzadeh, Musevi topluluklarının Türkiye'nin her yerine yerleştiğini ve yaşadığını söyledi.
İki azınlık vakıf yöneticisi "zengin kültürel tarihin" ağırlığının, günümüzün "önemli ölçüde küçülmüş Yahudi toplumu" için büyük bir sorumluluk olduğunun altını çizdiler.
Türk Musevi cemaati temsilcileri, dünyada keşfedilen ilk sinagog kalıntılarının Türkiye'de, Sardes antik kentinde, İzmir sınırında bulunduğunu hatırlattı. "Bu kalıntıların 2 bin 200 yıllık olduğu tahmin ediliyor" dediler.
“SÜRYANİLERİN 5.000 YILLIK GEÇMİŞİ VAR”
Süryani cemaatinden Sait Susin, “Bu topraklarda 5 bin yıllık bir geçmişi olan Süryaniler, son yüzyılda doğup, ikamet ettikleri yerleri terk ederek dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Şu anda 25 bin kişilik nüfusumuzun büyük bir kısmı İstanbul'da yaşıyor.”dedi.
AZINLIK VAKIFLARINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl Mart ayında, azınlıkların cemaat vakıflarına ilişkin çeşitli reformlar ve düzenlemeler içeren bir “insan hakları eylem planı” açıklamıştı. İshak ve Kohen, “Bu plan topluluğumuz tarafından büyük memnuniyetle karşılandı. Mümkün olan en kısa sürede uygulanmasını dört gözle bekliyoruz” diye eklediler.
Başkan Susin de, Süryani toplumunun da planı ve bazı yasal değişiklikleri memnuniyetle karşıladığını söyledi. “20 yıldır ilk defa Süryanice eğitim veren bir okulumuz var.” diye konuştu. Susin, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bize tahsis ettiği araziye İstanbul'da da bir kilise inşa etmeye çalışıyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
NOT: Rabia İclal Turan'ın AA için İngilice olarak yaptığı röportajın Türkçesi’ni yayınlıyoruz.