Kültür Sayfası
Kültür Sayfası, Millet gazetesi editörleri tarafından toplumumuzun genel kültürünü artırmak için hazırlanmaktadır.

Bir ünlü
Karamanoğlu Mehmet Bey
Doğum tarihi belli olmayıp ölümü 1277'dir. Karamanoğullarının ikinci beyi Kerimüddin Karaman’ın oğludur. Mehmet Bey askeri ve idari yönden bilgili bir devlet adamı idi. Bilim adamlarını etrafına toplayıp onlara büyük önem vermiştir.
13. yüzyıl ortalarında Selçuklular, edebi dil olarak Farsça’yı, devlet dili olarak Arapça’yı kullanırlardı.
Halk ise öz dili olan Türkçe’yi kullanırdı. Mehmet Bey birlikte yaşamanın ilk şartı olan dil birliğinin gerekliliğine inanıyordu. Bu birliği gerçekleştirmek için Toroslar üzerinde yaşayan bütün Türkmen boylarını çevresinde toplayarak bir ordu oluşturdu.
Üzerine gönderilen iktidar ve Moğol kuvvetlerini büyük bir yenilgiye uğratarak Konya'ya girdi. Burada yaşayan Selçuklu Türkleri Karamanoğulları ile birlik oldular. Kısa zamanda Konya vilayeti ve bazı çevre iller Karamanoğullarının hakimiyeti altına girdi. Daha sonra Selcuklu sultanı İzettin Keykavus'un oğlu Gıyaseddin Siyavuş'u başa geçiren Mehmet Bey'in kendisi de vezir oldu. İlk önceleri Moğol baskısına başarı ile karşı koymasına, bir çok kere galip gelmesine rağmen, daha sonraki çarpışmaların birinde iki kardeşi ile beraber şehit düşmüştür.
İdareciliği sırasında Türkçe’yi resmi dil olarak ilan eden fermanını vermiştir. Bu fermanda "bu günden sonra divanda, dergahda ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe'den başka bir dil kullanılmayacaktır" diyerek sadece siyasi ve askeri bir zafer değil aynı zamanda kültürel bir zafer kazanmıştır.
Bir fıkra
Bir fil daha...
Timur Han, Anadolu’ya gelince Akşehir’e de uğrar. Beraberinde filini de getirir. Sultan’ın fili serbest bırakıldığı için bağa bahçeye zarar verir. Nasreddin Hocanın komşuları toplanmış:
- Hocam düş önümüze de şu fili şikâyet edelim. Bağımızı, bahçemizi perişan etti, demişler.
Hoca düşmüş ahalinin önüne varmış Timur’un kapısına. Beraberce Timur’un konağına varan ahali, hoca kapıdan içeri girince korkudan kaçar ve hoca Timur’un huzurunda yapayalnız kalır. Timur, hocaya isteğini sorar. Hoca da onu yarıyolda bırakıp kaçan komşularına ders olacak şekilde şöyle der:
- Sultanım, sizin filin canı sıkılıyor galiba, uygun görürseniz yanına bir fil daha istiyorum.
Bir atasözü:
Arabanın ön tekeri nereden geçerse arka tekeri de oradan geçer.
1.Büyükler nasıl bir davranış veya yaşayış yolu tutmuşlarsa çocuklar da onları taklit eder, onların izinden gider. 2. Yönetenlerin tavır biçimi, zamanla yönetilenlere geçer.
Bir deyim:
Kedi olalı bir fare tuttu.
İlk defa, neden sonra kendisinden beklenen bir iş yapabildi. "Temsilcimiz, nihayet kedi olalı bir fare tuttu, yüklü bir iş yakaladı."
Bir özlü söz:
Talebelerine öğrenme arzusu aşılayamayan bir öğretmen soğuk demiri döven bir demirci gibidir. (Horace Mann)