İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa, Kurban Bayramı öncesi MİLLET’in sorularını yanıtladı
Kurban Bayramı vesilesiyle İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa ile İbadet, birlik ve beraberlik üzerine bir röportaj...
Kurban Bayramı, Müslümanlar için önemli bir ibadet ve dayanışma zamanıdır. Bu kutsal gün, Allah’a yakınlık arayışıyla birlikte toplumsal barışın ve birliğin vurgulandığı bir dönemdir. İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, Kurban Bayramı’nın anlamını, ibadetin ötesindeki mesajlarını ve Batı Trakya Türk Azınlığı’nın birlik ve beraberlik çabalarını konuştuk. Müftü Trampa’nın görüşleri, bu özel zamanın ruhunu yansıtıyor ve toplumumuzun daha iyi bir geleceğe doğru nasıl ilerleyebileceğine dair önemli ipuçları sunuyor.
SORU: Sayın Müftüm! Mübarek Kurban Bayramı’na bir kere daha yaklaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kısaca Kurban Bayramı’nın hükmü nedir? Bayram Namazı nasıl kılınır? Kurban kesmek kimlere vaciptir. Kurban konusunda nelere dikkat edilmesi gerekiyor. Nasıl kesilir, nasıl bölünür, nasıl dağıtılır. Kimlere dağıtılır, kimlere dağıtılmaz. Vekaleten kimlere kesilebilir. Batı Trakya’da vefat etmiş kişilere de bazı yerlerde kurban kesiliyor. Caiz midir?
Cevap: Öncelikle bizi Kurban Bayramına eriştiren Rabbimize hamd olsun. Kurban Bayramı'nın en önemli ibadetlerinden biri de kurban kesmektir. Sözlükte yaklaşmak, Allah’a (c.c.) yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak bayram günlerinde kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, İlâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenâb-ı Hakka yaklaşmakta, hem de maddî durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır. Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Hanefî mezhebinde kurban kesmenin hükmü vaciptir. Kurban, Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.
Kurban Keserken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Kesim için hazırlanan hayvanı keserken “Bismillahi Allahü ekber” denilmelidir. Hemen sonrasında kurban kesilmelidir. Kesim işlemi, ehil kişi tarafından hayvana acı çektirmeden olmalıdır. Hayvanın kanının tamamen akması sağlanmalıdır. Etler yaz olması hasebiyle bozulmaması için buzdolabında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılması, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılması, bir kısmının da evde yenmesi tavsiye edilmiştir. Kurban daha çok ihtiyacı olana verilmesi uygundur. Ancak komşulara da – hristiyan da olsa – kurban etinden verilebilir. Evde eğer aile kalabalıksa kurbanın tamamını da tutmak caizdir.
Ölmüş kimseler için kurban kesilir mi? Bölgemizde halkımız arasında yaygınlaşan “ölü kurbanı” veya “kabir kurbanı” diye isimlendirilen bir kurban çeşidi dinimizde yeri yoktur. Hatta bu kurbanı arife günü kesilmektedir, bu doğru değildir. Ölmüş birisi adına veya sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir, ama bu kurbanı da bayram günlerinde kesmek gerekir.
Malumunuz sıcak bir yaz ayında Kurban Bayramı’nı idrak edeceğiz. Özellikle, temizlik ve tasarruf konusunda neler söylersiniz. Ayrıca malumunuz bazı bölgelerimzide kuraklık nedeniyle su sıkıntısı da yaşanıyor. Bu insanlar ne yapmalı? Tavsiyeleriniz nelerdir?
Belirttiğiniz gibi, bu Kurban Bayramını sıcak günlerde yaşayacağız. Dolayısıyla Kurbanını kendileri kesen kardeşlerimiz, kurbanlarını kestikten sonra kesim yerini güzel temizlemelidirler. Kurban ibadetinin başından sonuna kadar temizlik ve hijyen kurallarına azami derecede riayet etmek gereklidir. Buna aykırı davranışlar ibadetin özüne zarar vereceği gibi diğer insanların ve canlıların hakkına girmeye de sebep olacaktır. Uygun olmayan ortamlarda Kurban kesilmesi, atıkların çevrede bırakılması ibadetin özüne zarar vermektedir. Bu sebeple; kurban kesimi sürecinde atıkların çevreye zarar vermeden uygun yöntemlerle bertaraf edilmesinin sağlanmalıdır. Bu kurallara uymayanlara duyarlı insanlarımız tarafından gerekli tavsiye ve yönlendirmeleri yapmalıyız. Bizim bu konuda tavsiyemiz bütün kardeşlerimizin; dinimizin temizlik hassasiyetine uygun, çevreye dost bir yaklaşımla yaklaşmalarıdır. Bazı bölgelerimizde kuraklık nedeniyle su sıkıntısından bahsediyorsunuz. Evet, bu konu çok önemli. Çünkü temizlik su ile yapılır. Su olmadan hayat olmaz. Her birimiz o çeşmesinden su akmayan kardeşimizin yerine koysun ona göre suyu kullanalım. Unutmayalım, bir damla suyun israfı bile kul hakkına tecavüzdür. Onun için suyu israf etmeden kullanalım. Peygamberimiz (s.a.s.)’in şu hadisini şiar edinelim: “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”
Hep birlikte huzur içinde bir bayram geçirmek istiyorsak, birbirimizi düşünelim, kul hakkına girmeyelim.
Müftülükte bayram öncesi bazı hazırlıkların olduğunu görüyoruz. Sizin kurum olarak kurban bayramı programınız nedir?
Bizim bayramlar gerçekten yoğun geçiyor. Ziyaretlere çok önem veriyoruz. Özellikle yıllarca milletimize hizmet etmiş kıymetli büyüklerimizi vaktimiz ölçüsünde ziyaret etmeye çalışıyoruz. Gerek T.C. Gümülcine Başkonsolosluğunda gerekse akabinde İskeçe müftülüğümüzde düzenlenen bayramlaşma törenlerine mutlaka katılım sağlarız. Halkımız ile birlikte olmak, bayramlaşmak ve muhabbetleşmek farklı bir duygu. Tabii ki, bayramların olmazsa olmazı bayram sofralarımıza katılır, akraba ziyaretlerini mutlaka yapmaya çalışırız.
Düzenlediğiniz bir Kurban Bağışı kampanyası var. Nasıl gidiyor. İnsanlar rağbet ediyor mu. Bu kampanyada kesilecek kurbanlar kimlere dağıtılacak?
Her yıl düzenlediğimiz kurban kampanyamız rağbet görüyor. Düzenli bir şekilde kampanya devam ediyor. Kendi bölgemizde ve civar bölgelerimizde tespit ettiğimiz fakir, yoksul ve yetim – öksüz ailelerimize bayramın ikinci günü et dağıtımını yapıyoruz.
Eskiden kurbanını herkes evinin bahçesinde çocuklarla beraber keserdi ve bayramın havasını tam hissediyorduk. Son yıllarda bu uygulama çok azaldı ve insanlarımız kurbanlarını vekalet yoluyla parasını veriyor. Biz de Müftülük olarak vekaleten kurban bağışlarını kabul ediyoruz. Din görevlilerimiz bayramın ikinci günü büyük bir özveriyle vekaleten bize teslim edilen kurbanlar, uygun yerlerde usulüne uygun bir şekilde kesilen kurbanları ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Bu vesileyle bu çalışmalarda yer alan hocalarımıza teşekkür ederim Allah kendilerinden razı olsun. Kesilen kurbanları Rabbim kabul eylesin.
Etrafımıza baktığımızda zulüm altında inleyen nice Müslüman kardeşlerimiz var. Bu zulmün sona ermesi için Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensuplarına düşen bir şey var mı, tavsiyeleriniz nelerdir. Dünya ayağa kalkmış, yürüyüşler düzenleniyor, protestolar düzenleniyor. Bir sürü mala boykot uygulanıyor. Batı Trakya’da ve özellkle İskeçe’de bu konuda neler yapıldı, neler yapılmalı, ne yapılacak?
Bizler bu konuda yapabildiğimiz en etkili eylem duadır. Malum dua bizim inancımızda efendimizin tabiriyle en etkili manevi silahtır. Özellikle toplu yapılan törenlerimizde mutlaka Filistin Gazze ve Refah'ta zulme ve katliama uğrayan kardeşlerimiz için dualar ettik. Boykot noktasında özellikle Kuran kurslarımızda verdiğimiz eğitim ile bu bilinci ciddi anlamda aşıladığımızı söyleyebilirim. Ve özellikle eğitim yılımızın son haftasında Filistin temalı yaptığımız etkinliklerin faydalı olduğunu düşünüyorum. Peki bunlar yeterli mi? değil tabii ki.
Başta Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olmak üzere, İslam dünyası ve bütün insanlığa Kurban Bayramı nedeniyle son mesajınız ne olacak?
Bayramlar sevinçlerin paylaşıldığı, gönüllerin coştuğu, küskünlerin barışıp kalplerin yumuşadığı, akraba ve komşuların ziyaret edildiği, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, misafirlerin tebessümle karşılandığı, ikramların yapıldığı mutlu günlerdir. Bayram günlerini, günahların bağışlanması için bir fırsat olarak değerlendirelim. Büyüklerimizi mümkünse ziyaret ederek, değilse telefonla arayarak onların dualarını alalım. Akraba, komşu ve dost ziyaretlerini gerçekleştirelim. Birlik ve beraberliği sağlamak için aramızdaki küskünleri barıştıralım. Çocuklara göstereceğimiz sevgi ile bayram havasını yaşatalım. Ahirete irtihal etmiş büyüklerimizi, yakınlarımızı, tanıdıklarımızı ve bütün inananları hayırla yad edelim.
Bu vesileyle Kurban bayramınızı kutlar, bu mübarek bayramın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ve bütün İslâm âlemi için birliğe, dirliğe, barış ve huzura vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyaz ederim.