İskeçe Müftülüğü cuma hutbesi: Oy namustur
İskeçe Müftülüğü tarafından “Oy namustur” başlığı ile yayımlanan hutbede, 21 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek seçimlere vurgu yapıldı.
İskeçe Müftülüğü tarafından yayımlanan hutbede 21 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek seçimlere değinildi.
“Oy namustur” başlığını taşıyan Cuma Hutbesinde, “Seçimlerde kullanılan oy pusulası, bir kağıt parçası olmaktan öte; namustur, geleceğimizdir, camilerimizdir, okulumuzdur. Azınlığı dini ve milli açıdan bitirmek isteyen kişilere oy vermek; kendi elimizle sonumuzu hazırlamak demektir.” ifadeleri dikkat çekti.
Yarın (19 Mayıs) İskeçe bölgesindeki camilerde okunacak Cuma Hutbesi:
“Muhterem Müslümanlar!
Cenâb-ı Hak hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: ‘Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.’
Peygamber efendimiz (s.a.s.) ise bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
‘Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz! Müslüman müslümanın kardeşidir. Müslüman müslümana zulmetmez. Yardıma muhtaç olduğu zaman da onu yalnız ve yardımcısız bırakmaz. Onu hor ve hakir görmez. Takvâ işte budur/buradadır.’
Rasûlullah efendimiz ‘takvâ işte budur/buradadır’ sözünü üç defa tekrarladı ve her seferinde eliyle göğsünü gösterdi. Başka bir hadiste ise ‘Müslüman kardeşini küçük ve değersiz görmesi kişiye kötülük olarak yeter’ buyurmuştur.
Aziz Kardeşlerim!
Bu ayet ve hadisler; sosyal, ekonomik, ahlaki ve siyasi her alanda bizler için tavsiyeler içermektedir. Bir Müslüman, içinde yaşadığı topluma asla kayıtsız kalamaz. Bu onun güzel ahlaklı iyi bir Müslüman olduğunu gösterir. Çünkü güzel ahlakın bir yönü de iyiliği yaymak ve kötülüklere engel olmaktır. Bu nedenle Müslüman, insanlara zarar veren her şeyi ortadan kaldırmak; insanlığın yararına olanları ise inşa etmek, yaşatmak ve yaygınlaştırmak için elinden gelen her şeyi yapmalıdır.
Sevgili Peygamberimiz, ‘Müslümanların işleriyle ilgilenmeyen kimse onlardan değildir’ uyarısıyla, kişinin sosyal konulara duyarlı olması gerektiğini vurgulamıştır. Çevresinde olup bitenlere karşı duyarsızlığı hiçbir şekilde Müslümana yakıştırmayan Allah Rasûlü, Müslümanın gücü yetiyorsa gördüğü çirkinlikleri bizzat kendisinin ortadan kaldıracağını, gücü yetmiyorsa diliyle onun yanlış olduğunu anlatacağını, buna da gücü yetmiyorsa, hoşnutsuzluğunu ifade etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Aziz Soydaşlarım!
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı milli ve dini bir azınlıktır. Dinimize sahip çıkmamız gerektiği gibi, milli hasletlerimize de sahip çıkmalıyız. Bu kapsamda hepimizin bildiği gibi önümüzdeki Pazar günü seçimler olacaktır. Ülkemiz ve azınlığımız için hayırlara vesile olsun! Bilinmelidir ki; seçimlerde kullanılan oy pusulası, bir kağıt parçası olmaktan öte; namustur, geleceğimizdir, camilerimizdir, okulumuzdur. Azınlığı dini ve milli açıdan bitirmek isteyen kişilere oy vermek; kendi elimizle sonumuzu hazırlamak demektir. Oysa yukarıda izah etmeye çalıştığımız sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz halinde, Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak bu seçim sınavını da başarıyla geçer ve kendi içimizden olan, azınlık kurumlarına ve davasına sahip çıkan, haklarımız için mücadele edecek olan insanlarımızı milletvekili olarak meclise göndeririz. Özellikle kendi din kardeşlerimizi değersiz görüp gayr-i müslimlerden medet ummanın ne denli yanlış olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır.”