Mitropolit Anthimos'tan Millet Gazetesi'ne 30 bin Euro'luk tazminat davası
Mitropolit Anthimos, AP seçimleri sonrası DEB'le ilgili açıklamalarını haberleştiren Millet Gazetesi'ne karşı 30,000 Euro manevi tazminat davası açtı.
Dedeağaç Mitropoliti Anthimos, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından yaptığı açıklamalarla ilgili Millet Gazetesi’nin haberine karşı 30 bin Euro manevi tazminat davası açtı. Olay, seçimlerden sonra Mitropolit’in Türk Azınlık oylarıyla elde edilen DEB Partisi’nin başarısını eleştiren açıklamalarının gazetede haberleştirilmesi üzerine patlak verdi.
Dava sürecinin gelişimi
Seçimlerin ardından Mitropolit Anthimos, DEB Partisi'nin Türk Azınlık oylarıyla birinci parti olmasını eleştiren bir video yayınlamış, bu videoda Yunanistan'ın entegrasyon politikalarını sorgulamış ve DEB'in başarısını milli bir tehdit olarak değerlendirmişti. Millet Gazetesi, Mitropolit'in bu açıklamalarını Türkçe altyazılı olarak haberleştirdi. Mitropolit, "Dedeağaç Mitropolitinden Türk Azınlığa aba altından sopa: Bakış açımız değişmeli" başlıklı bu haberin ardından 24 Temmuz'da gazeteye ihtarname gönderdi ve 6 Ağustos'ta kendisine cevaben tebliğ edilen yazıyı aldı. Ancak bu cevabı yeterli bulmayan Anthimos, 12 Eylül 2024'te Dedeağaç Tek Hakimli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gazeteye ve ortaklarına karşı "yalan haber yayma ve şahsiyetine zarar verme" gerekçesiyle dava açtı. Duruşma tarihi ise 20 Kasım 2024 olarak belirlendi.
Mitropolit Anthimos'un açıklamaları
Mitropolit, seçim sonuçlarının ardından yayınladığı videoda DEB Partisi’nin başarısının kendileri açısından ciddi bir sorun olarak ele alınması gerektiğini vurguladığı açıklamasında, Türk Azınlık oylarının gücünden ve bunun Yunanistan için oluşturduğu "sorundan" söz ederek şu ifadeleri kullandı: "Avrupa Parlamentosunun seçim ayağına bakılırsa görülen o ki, amaç Brüksel değil milliyetçilikmiş, ki bu, ciddi sorunları beraberinde getirecek gibi duruyor. Yunan devletinin (Batı) Trakya nüfusunu on yıllardır Yunan toplumuna ve Avrupa bünyesine entegre etme çalışmalarına rağmen DEB partisinin afişi (başarısı) dediğim şeyi doğruluyor. Bu da bize gösteriyor ki, dünkü seçim sonuçları komşunun (Türkiye’nin) revizyonist politikalarını devamlı kılması, casus belli’yi sürdürmesi ve sözde amo bla Mavi Vatan ülküsünden aldığı ilhamla bir araya geldiğinde, hiçbir dalkavukluk yapma gafletine düşmeden söylemek gerekir ki, durumu yeni bir bakış açısıyla bakmayı gerektirir. Şairin de dediği gibi, “Hayal görmeyi bırak artık!"
Millet Gazetesi'nin haberi ve tepkiler
Millet Gazetesi, Mitropolit Anthimos’un bu açıklamalarını haberleştirerek, Türk Azınlık kamuoyunun bu açıklamalara olan tepkilerini de yansıttı. Gazete, Mitropolit’in açıklamalarının, Yunanistan'daki milli konular ve azınlık siyaseti üzerindeki tutumu bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. Haberde, Yunan kilisesi liderlerinin zaman zaman Türk ve İslam karşıtı söylemleriyle dikkat çektikleri, bu tür açıklamaların ise dini ve etnik gerilimleri körükleyerek toplumsal barışa zarar verdiği vurgulandı.
Millet Gazetesi'ne yönelik tazminat davası
Millet Gazetesi’ne açılan bu dava, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sesi olma iddiasındaki yayın organının karşılaştığı birçok hukuki sürecin bir yenisi olarak değerlendiriliyor. Gazete, yıllardır Türk Azınlığa uygulanan haksız politikalara karşı mücadele verirken, bu çerçevede açılan davalarla sık sık karşı karşıya kalıyor. Gazetenin sahipleri, bugüne kadar çeşitli davalarla aylarca hapis cezası ve 500 bin Euro'ya varan tazminat cezalarına çarptırıldı.
Batı Trakya Türk Azınlığının mücadelesi devam ediyor
Millet Gazetesi yetkilileri, Mitropolit Anthimos’un açtığı bu davaya rağmen mücadelelerine devam edeceklerini belirterek, “Hiçbir şey Batı Trakya Türk Azınlığı'nın haklı davasından bizleri vazgeçiremez” açıklamasında bulundu. Gazete, azınlığın sesini duyurma misyonunu sürdüreceklerini, bu süreçte karşılaştıkları hukuki baskılara boyun eğmeyeceklerini ifade etti.
Olayın önemi ve toplumsal barış
Mitropolit Anthimos’un açıklamaları ve ardından gelen dava, Yunanistan'daki azınlık politikalarının yeniden tartışılmasına neden oldu. Yunan devletinin azınlıkları entegre etme çabalarının başarıya ulaşıp ulaşmadığı sorusu tekrar gündeme gelirken, bu tür açıklamaların dini ve etnik gerilimleri körüklediği ve toplumsal huzura zarar verdiği bir kez daha gözler önüne serildi. Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarının milli tehdit olarak görülmek yerine, ülkenin iç huzuru ve uluslararası barış için bir dönüm noktası olması gerektiği vurgulandı.