Batı Trakya'da Türkçe ve başörtüsü üzerinden provokasyon
Batı Trakya'da Yunan faşistler Türkçe ve başörtüsü üzerinden büyük bir provokasyonla toplumun huzuruna kastettiler.

Gümülcine Belediyesinde temsil edilen ve aşırı milliyetçi görüşleriyle bilinen “Spartakos” listesi, Türk Azınlığın ana dilini ve başörtüsünü hedef alarak toplumun huzuruna yönelik büyük provokasyona imza attı.
Radikal ortodoks milliyetçi çıkışlarıyla bilinen “Spartakos” yayımladığı açıklamada, Gümülcine devlet hastanesinde çalışan Türk Azınlık mensubu doktor ve sağlık çalışanlarının Türkçe konuşmasına ve sağlık çalışanlarının başörtüsü takmasına karşı çıktı.
Batı Trakya'da farklı dil ve dinlerden vatandaşların uyum içinde yaşamalarını, barış ve huzurunu tehdit eden açıklamalar Türk Azınlık kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Gümülcine Belediye Meclis Üyesi ve belediyenin Nestoras Çanaklis Anonim Şirketi’nin Başkanı Rıdvan Molla İsa, Türk Azınlığın değerlerine yapılan saldırıları "toplumun huzurunu bozmaya" yönelik çalışma olarak değerlendirdi.
“Gümülcine Hastanesi hangi ülkede faaliyet gösteriyor?”
Spartakos “Gümülcine Hastanesi hangi ülkede faaliyet gösteriyor?” başlıklı açıklamasında, “Gümülcine Hastanesinde Türkiye’deki üniversitelerden mezun Müslüman sağlık personelinin görevleriyle ilgili aralarında Türkçe konuşmalarının hastanenin işleyişine halel getirdiğini, azınlık üyesi sağlık personelinin kendi aralarında Türkçe konuştuklarını ve Hristiyan meslektaşlarının bu konuşmaları anlayıp anlamadığıyla ilgilenmediklerini iddia etti.
Türkçe konuşmak "tahrik edici" tavır olarak nitelendildi
Bu tahrik edici tavrı sergileyen azınlık doktor ve sağlık çalışanlarının giderek çoğaldını savunan “Spartakos”, bunun Türkçe bilmeyen Yunanlar arasında huzursuzluğa neden olduğunu ve hastaların sağlığını tehlikeye soktuklarını savundu.
Ülkenin iç ve dış barışı açısından tehlikeli değerlendirilebilcek provokatif açıklamada, yıllar önce Gümülcine Devlet Hastanesinde Hacinestoras yönetimi döneminde, ana dili Türkçe olan sağlık personeline görev sırasında devletin resmi dili Yunanca konuşmaları yönünde “tavsiye” edildiğine dikkat çekildi.
Batı Trakya Türk Azınlık karşıtı söylemiyle bilinen “Spartakos” listesinin açıklamasında, son yıllarda Türkiye’deki tıp fakültelerinden mezun olan doktorların mesleklerini icra edebilmeleri için sınava girmedikleri, sadece denklik alarak çok az veya hiç Yunanca bilmeden çalışmaya başladıkları iddiası da dikkat çekti.
Türkçe karşıtı açıklamada başörtüsüne de dil uzatıldı
Türkçe karşıtı Spartakos’un açıklamasında, hastanede çalışan Türk kadın sağlık personelinin başörtüsüne de değinildi. Dünya genelindeki farklı uygulamalara rağmen sağlık çalışanlarının giyiminin belli kurallara bağlı olduğu ve bunun değişemeyeceği belirtilen açıklamada, Yunan sağlık kurumlarında başörtüsü kullanımının yasak olduğu öne sürülerek “Hastane Müdürü bayan Yamustari bunu bilmiyor mu?” sorusuna yer verildi.
“Gümülcine, Yunan bölgesi mi, değil mi?”
Açıklamada, Yunanistan Ombudsmanının, hastanelerde başörtüsü kullanımını yasaklamasının dini ayrımcılık olmadığına dair kararının olduğu da ileri sürüldü. Ombudsman kararının, konuyla ilgili AİHM kararları dikkate alınarak verildiği ifade edilen açıklamada, birkaç yıl önce İskeçe Hastanesinde yaşanan benzer bir olayın kısa bir süre içinde kanuna uygun bir şekilde kapandığı ve bir daha gündeme gelmediği iddia edildi. “Spartakos”un açıklaması “Gümülcine, Yunan bölgesi mi, değil mi?” sorusuyla noktalandı.
Meclis Üyesi Molla İsa saldırılara cevap verdi
Gümülcine Belediye Meclis Üyesi ve belediyenin Nestoras Çanaklis Anonim Şirketi’nin Başkanı Rıdvan Molla İsa, Türk Azınlığın değerlerine yönelik saldırılara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rıdvan Molla İsa açıklamasında, “Başörtüsü Batı Trakya Müslüman Türk toplumunda dini bir gelenektir. Ayrıca Yunanistan cumhuriyeti demoktatik bir hukuk devletidir. Yunan anayasasının 5. maddesinde de belitildiği gibi “her birey, başkalarının haklarına zarar vermediği müddetçe, anayasayı veya iyi ahlak kurallarını ihlâl etmiyorsa, özgürce kendi kişiliğini geliştirme ve toplumsal, ekonomik ve devletin siyasi yaşamına katılma haklarına sahiptir” ifadelerine verdi.
Belediye Meclis Üyesi Molla İsa açıklaması şöyle:
"Suskunluğum asaletimdendir, Her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de adama bakarım adam mı diye?” Mevlana, bu güzel sözü suskunluğun asalet olduğunu ve her söze yanıt vermediğini ifade etmek için söylemiş.
"Zavallı, basiretsiz bazı insanlarlara da cevap vermek farz"
Lakin yaşadığımız bu güzel ülkede kültürel ve dinsel farklılıkları bir zenginlik bir avantaj olarak göremeyen zavallı, basiretsiz bazı insanlarlara da cevap vermek farz olsa gerek. Başörtüsü Batı Trakya Müslüman Türk toplumunda dini bir gelenektir. Ayrıca Yunanistan cumhuriyeti demoktatik bir hukuk devletidir. Yunan anayasasının 5. maddesinde de belitildiği gibi “her birey, başkalarının haklarına zarar vermediği müddetçe, anayasayı veya iyi ahlak kurallarını ihlâl etmiyorsa, özgürce kendi kişiliğini geliştirme ve toplumsal, ekonomik ve devletin siyasi yaşamına katılma haklarına sahiptir.”
"Toplumun huzurunu kaçırmaya çalışıyor"
Kaldıki tüm doktorlarımız mezun olduklarında hipokrat yemini ederler. Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlara doğru tedaviyi uygulacaklarına dair yemin ederler. Merak ediyorum, bu zat Gümülcine devlet hastanesine girdiğinde Meryem anamızın ikonuna bakabiliyor mu? Bakabiliyorsa aynı şeyi ona da söylesin. Anlaşılan yine kuklalığa soyunup bu toplumun huzurunu kaçırmaya çalışıyor. Doğru, oda haklı belediye seçimleri yaklaşıyor, biraz kendini göstermesi lazım. Başörtüsü camiler minareler ve mezarlıklarımız azınlığın kimliği ve kırmızı çizgisidir."