İki okula da bina lazım

Dünyada eğitim konusuna önem vermeyen ülke veya hükümet var mı?

Peki!

Savunma harcamaları bütçesinin eğitim bütçesinden daha küçük olduğu devlet var mı?

Olma ihtimali var!

Orasını bilemeyiz ama bildiğimiz öyle bir ülke var ki, eğitim sorunlarını çözmek yerine, eğitim sorunlarını artırma ve hatta sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda uzmanlaşmış bir ülke...  Yorulmayın… Bu ülke, memleketimiz Yunanistan!

İstediğiniz öğrenciye, istediğiniz öğretmene, profesöre, üniversite öğrencisine, şu soruyu sorun:

“Okulunuzda, aldığınız eğitimden memnun musunuz?” 

İnanın çoğu memnun değiliz diyecek. 

Üniversite öğrencilerine sorun: Üniversite eğitiminden memnun musunuz diye! Onlardan gelen muhtemel cevap da “HAYIR” olacak. 

Memleketimizde üniversite eğitim sorunu ne zaman olmadı ki şimdi de olmasın! 

İlk ve orta öğretimde sürekli yapılan değişikliklerle Arap saçına dönen eğitim sistemi ne zaman düzene girecek? Girebilecek mi? 

Bunun sebebi ne öğrencilerdir ne de öğretmenlerin çoğudur. Öğrenci velileri ise hiç değildir.  

Bu karmaşıklığın, bu sorunlar yumağının tek sorumlusu eğitimden sorumlu olan seçilmiş veya atınmış yetkililerdir. 

İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’nin bina sorunu ne zamandan beri var! Kurulduğu günden beri. 

Şimdiye kadar çözüm üreteceğiz diyenleri çok duyduk. Elini taşın altına koyup, çözüm üreten oldu mu? Maalesef.

Daha birkaç ay önce İskeçe Azınlık Lisesi, okul binası için boykot düzenlemedi mi? Okul iki hafta kapalı kalmadı mı? Evet kaldı. Peki sonuç? 

Yetkililer öyle ustalaşmış ki, neredeyse boykot yapanları, soruna çözüm isteyeneri sorumlu tutacak anlamına gelen laf salatalığı yapmaya devam ediyor. 

Şimdi İskeçe’de iki okulun barınma sorunu var. 

Biri İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi, diğeri de Müzik Okulu. Müzik okulu da bina istiyor, Azınlık Lisesi de bina istiyor. 

Bir taraftan “tercih” demokratik haktır savunmasını yapıyorlar, diğer tarafdan da “azınlık okulları iyi okullar değil, orada doğru düzgün bina yok, doğru düzgün eğitim yapılamıyor.” şekilde karalama kampanyası yürütüyorlar. 

Talep etmek bir “HAK” ise, İskeçe Türkleri bütün öğrencilerin barınacağı, çağa uygun yeni bir eğitim binası talep ediyor. Müzik okulu öğrencileri de aynı.

Tekrar edelim. Talep etmek bir “HAK” ise, bu adaletsizliği, bu haksızlığı ortadan kaldırmak için görevini yerine getirmek de hükümetin ve yetkililerin “GÖREVİ” dir. 

Biz de hem Azınlık Lisesi, hem de Müzik Okulu’nun bina sonunun çözülmesi için yetkilileri “GÖREVE” davet ediyoruz. 

Herkes üzerine düşeni yapmakla beraber, ancak herkes GÖREVİNİ doğru dürüst yaparsa, sorunlar çözülür.  

Batı Trakya Türkleri olarak SORUN değil, ÇÖZÜM talep ediyoruz!

Şunu da hatırlatalım:

Yunanistan Eğitim Din ve Spor Bakanı Pierrakakis’in Rum Ortodoks azınlığın okullarının durumu hakkında bilgi edinmek ve Yunanca eğitimin karşılaştığı sorunlar ile bunların iyileştirilmesi için en uygun çözümleri görüşmek üzere İstanbul’a çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Ne güzel! Gerçekleştirsin tabi ki. Soydaşının hakkını arasın. 

Ancak unutulmamalıdır ki bizim de haklarımız var ve garantörü, Lozan’da bizim için imza atan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir.  Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Batı Trakya Türk Azınlık okullarının durumu hakkında bilgi edinmek ve Türkçe eğitimin karşılaştığı sorunlar ile bunların iyileştirilmesi için en uygun çözümleri görüşmek için Türk Azınlık okullarını incelemek üzere Batı Trakya’ya çalışma ziyareti gerçekleştirmesini beklemek de bizim “HAKKIMIZ”dır.