ANALİZ | Uluslararası medya PKK/YPG'nin DEAŞ şantajında nasıl bir rol oynuyor?

Avrupa, DEAŞ mensubu vatandaşlarını geri almaktan kaçınırken, PKK/YPG'yi bu kampların kontrolünü sağlamaya zorlayan politikalarını sürdürüyor.

Analiz 15 Şubat 2025
ANALİZ | Uluslararası medya PKK/YPG'nin DEAŞ şantajında nasıl bir rol oynuyor?

Kendi vatandaşları olan DEAŞ mensuplarını ülkelerine almaktan kaçınan Avrupa ülkeleri, bunun Suriye’nin meselesi olarak kalması ve PKK/YPG terör örgütünün de bu kamplara gardiyanlık yapması politikasında ısrar etmeyi sürdürüyor.

Türkiye Araştırmaları Vakfından Ahmet Arda Şensoy, uluslararası medyanın terör örgütü PKK/YPG'nin DEAŞ şantajına nasıl alet olduğunu AA Analiz için kaleme aldı.

***

Suriye'de devrim 8 Aralık itibarıyla tamamlandıktan sonra 13 yıllık iç savaştan kalan birçok siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik sorunu bulunuyor. Yeni Şam yönetimi ülkede istikrar ve asayişi sağlamak için politikalar üretmeye çalışırken iç savaştan bakiye kalan en büyük sorunun Suriye'nin doğusunda devam eden terör örgütü PKK/YPG işgali olduğu söylenebilir. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Suriye'den asker çekme gündemi ve Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlı duruşu sürerken terör örgütü ise hayatta kalmak ve Batı başkentlerinden aldığı desteği kalıcı kılmak için çabalamaya devam ediyor. Bu açıdan, uluslararası basında çıkan haberleri incelemek, Avrupalı ve Amerikalı siyasetçilerden gelen açıklamalar kadar önemli bir yer tutuyor.

9 Şubat’ta Natasha Walter'ın the Guardian'da yayınlanan, Suriye’de PKK/YPG terör örgütünün işgali altındaki bölgeden yaptığı haber ve 12 Şubat’ta Engel, Smith ve Omar'ın NBC'de yayınlanan ve Trump’ın uluslararası yardımları kesme kararının Suriye’de terör örgütü DEAŞ’lıların tutulduğu kamplara etkisini ele alan haberi üzerinden konuyu inceleyebiliriz. Bu iki haberle uluslararası medyanın Suriye’de PKK/YPG terörünün Batı başkentleri ve kamuoyu tarafından desteklenmesi için nasıl bir rol oynadığı daha net görülebilecektir.

Suriye’de PKK/YPG terörü üzerinden iki farklı propaganda

ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin PKK/YPG’ye desteği, 13 yıllık Suriye İç Savaşı boyunca DEAŞ ile mücadele kılıfıyla sürdürülürken terör örgütüyle yakın ilişki bu ülkelerin Türkiye’ye yönelik politikaları ve yaklaşımlarında bir kaldıraç olarak kullanıldı. Dolayısıyla, terör örgütüne destek ABD için bu açıdan bir aparat olarak anlam kazanırken Avrupa ülkeleri içinse bunun yanında farklı anlamlar da taşıyor. DEAŞ terör örgütüne katılmak için Suriye’ye giden Avrupa ülkelerinin vatandaşları önemli bir gündem maddesi olmayı sürdürüyor. DEAŞ her ne kadar Suriye ve Irak’taki toprak kontrolünü kaybetmiş olsa da DEAŞ mensuplarının tutulduğu Hol ve Roj kampları Avrupa ülkelerinin başını ağrıtan bir sorun olmayı sürdürüyor. Bu noktada, kendi vatandaşları olan DEAŞ mensuplarını ülkelerine almaktan kaçınan Avrupa ülkeleri, bunun Suriye’nin meselesi olarak kalması ve PKK/YPG terör örgütünün de bu kamplara gardiyanlık yapması politikasında ısrar etmeyi sürdürüyor. Yani, Suriye'de terör örgütünün kontrolünde bulunan Batılı DEAŞ'lıların bulunduğu kamplar, özellikle Avrupa ülkelerinin PKK/YPG’ye karşı zayıf karnını oluşturuyor ve yeni Suriye’ye uygun politikalar üretmekten alıkoyuyor.

Tam da bu noktada DEAŞ terörü, Batılı hükümetlerin PKK/YPG desteğinin devam ettirilmesi ve kamuoyunun gözünde terör örgütünün pozitif imajının korunması için uzun yıllardır olduğu gibi işlevselleştiriliyor. DEAŞ terörünün canlı tutulması ise Batı'da gerçekleşen terör saldırıları kadar uluslararası basının DEAŞ ve PKK/YPG hakkında yaptığı haberlerle de sağlanmaya çalışılıyor. Aslında bu haberler temelde propaganda faaliyetinden öte bir içeriğe de sahip olmuyor.

Öyle ki, NBC’de yayınlanan haberde olduğu gibi Suriye’de terör örgütünün işgal altında tuttuğu bölgelere ve özellikle Hol ve Roj gibi kamplara gidilerek PKK/YPG'ye bu kampların güvenliğinin sağlanması gerektiği üzerinden bir alan açılmaya çalışılıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın uluslararası yardımları kesme sözünün Suriye’de PKK/YPG terör örgütünün kontrolünde olan DEAŞ kamplarının güvenliğini riske atacağını vurgulayan bu haber, DEAŞ’ın bir ordusunun olduğu ve Trump’ın kararının terörün tekrar yükselmesine sebep olacağı imasını taşıyan bir başlığa sahip. [1] Yazının ana temasını, PKK/YPG’ye desteğin devam etmesinin zorunluluğu, yoksa DEAŞ terörünün tıpkı 2014-2016 yılları arasında olduğu gibi Avrupa’da terör saldırıları düzenleyebilecek güce ulaşabileceği korkusu oluşturuyor. DEAŞ terörünün canlı tutulması ise kamuoyunun ve karar vericilerin Suriye’de PKK/YPG terörüne desteği bırakmaması için korku unsuru olarak işlev kazanıyor.

Bu noktada uluslararası medyanın bir diğer yöntemi ise terör örgütü işgalindeki bölgelere giderek bir korku üzerinden değil, pozitif imaj üzerinden desteğin devamını sağlamaya çalışmasıdır. Walter'ın haberinde olduğu gibi, terör örgütünün bölgeyi ne kadar demokratik bir şekilde yönettiği, istikrarı nasıl sağladığı ve özellikle kadın hakları ve feminizm gibi konularda ne kadar ileri olduğu gibi pozitif bir propaganda çabası göze çarpıyor. [2] Tüm bunların ışığında uluslararası basında Suriye’de PKK/YPG işgalinin "demokratik bir yönetime", kadın teröristlerin ise "özgürlük savaşçılarına" nasıl ve neden eşitlenmeye çalışıldığı daha büyük bir anlam kazanacaktır. Suriye'deki iç savaş boyunca "YPG’li kadın savaşçılar" üzerinden uluslararası medyada, kültür-sanat dünyasında ve film-dizi sektöründe aklanmaya çalışılan terörle işbirliğinin, bu romantize etme yöntemi yetmediğinde DEAŞ terörüyle korkutma ve şantajla ayakta tutulmaya çalışıldığı aşikardır.

Terör örgütü zemin kaybediyor

Sonuç olarak, terör örgütü PKK/YPG Suriye’de işgal altında tuttuğu bölgelerde kontrolünde bulunan DEAŞ kamplarını Avrupa ve ABD’nin Suriye politikasını yönlendirmede ciddi bir biçimde kullanıyor. Bunun en büyük yöntemi ise uluslararası basının bu kamplara veya terör örgütünün işgali altındaki bölgelere giderek yaptıkları haberler oluyor. Terör örgütüyle işbirliği DEAŞ ile mücadele perdesi altında temize çekilirken aslında Batı başkentlerinin iradesi terör örgütünün elinde bulunan DEAŞ kamplarında esir tutuluyor.

Ancak tüm bu propaganda yöntemlerine rağmen Suriye’de terör örgütünün köşeye sıkıştığı bir düzleme geçiş yapmış bulunuyoruz. Yakın gelecekte ABD’nin Suriye’den askerlerini çekmesi ve Türkiye’nin Şam ile koordineli bir şekilde yapacağı harekatla bu sorun iki ülkenin de güvenliği lehine çözülecek. O zamana kadar ise uluslararası basının Suriye’de PKK/YPG propagandası merkezli haberlerinin artarak devam edeceği söylenebilir.


[1] https://www.nbcnews.com/news/world/isis-islamic-state-syria-prisons-al-hol-camp-trump-assad-hts-rcna188710
[2] https://www.theguardian.com/world/2025/feb/09/woman-life-freedom-the-syrian-feminists-who-forged-a-new-world-in-a-land-of-war


[Ahmet Arda Şensoy, Türkiye Araştırmaları Vakfında araştırmacıdır.]
* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.



 

HAKKIMIZDA

ÇINAR FM, Gümülcine'den yayın yapan Batı Trakya Türk Azınlığı'nın tek dernek ve haber radyosudur.

Daha önce farklı bir isimle çalışan radyo 30 Nisan 2010'da ÇINAR Derneği tarafından satın alındı. Bu tarihten itibaren baştan sona yenilenerek, yepyeni ve farklı bir anlayışla ÇINAR FM olarak yayın hayatına devam etmektedir.

ÇINAR FM, Batı Trakya'da Müslüman Türk Azınlık mensupları tarafından kurulan ÇINAR Derneği'nin büyük fedakârlıklarla ve gönüllülük esasına göre yayın hayatını sürdürmeye çalışan bir KAMU hizmetidir. Derneğimize destek vererek sesimizin daha güçlü bir şekilde duyurulmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Türkçe ve Yunanca haber bültenleri, haber ve tartışma programları yanısıra, eğitsel ve kültürel programlar da sunan radyo, bir haber, kültür ve bilgi radyosu olmaya yönelik gayretlerini sürdürmektedir. Uluslararası müzik de çalan ÇINAR FM, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın ilk ve tek dernek/topluluk ve haber radyosu özelliğini taşımaktadır.

Hep birlikte daha güçlü daha sesli daha dinamik bir Çınar FM için elele. Bu radyo sizin, bu radyo hepimizin...

Çınar FM 91.8
© 2025 Çınar FM 91.8
KÜNYE
Çınar FM 91.8 - Haber radyosu
Sahibi: Çınar Derneği
Genel Sorumlu: Cengiz ÖMER
Yayın ve Reklam Koordinatörü: Necat AHMET
Adres: A. Manesi 5, Komitini 69100, GREECE
Tel: +30 25310 26001
E-posta: cinarfm91.8@gmail.com
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
CINAR FM 91.8 - Ενημερωτικός Ραδιοφωνικός Σταθμός
Ιδιοκτησία: Σύλλογος "Ο Πλάτανος"
Νόμιμος Εκπρόσωπος - Διευθυντής: Ζενγκίς ΟΜΕΡ
Συντονιστής Προγραμμάτων και Διαφημίσεων: Νετζάτ ΑΧΜΕΤ
Διεύθυνση: Α. Μάνεση 5, Κομοτηνή 69100
Τηλ: +30 25310 26001
Ηλ. Διεύθυνση: cinarfm91.8@gmail.com